Köpek Pskolojisi

Köpek sahipleri onlarla iletişim kurabiliyorsa onların mutsuz yada sorunlu olduğunu fark edebilirler.Önemli olan köpek sahiplerinin bu bilince sahip olmasıdır.Bu bilince sahip olan köpek sahipleri köpeklerini veteriner hekimlere götürüyor fakat bu bilince sahip köpek sahibi pek yok.Köpeklerini besliyor onlarla oynuyor yürüyüsler yapıyor,peki herşey bu kadar basitmi ? Köpeklerimizi anlayabiliyor olaylara onların gözünden bakailiyormuyuz.Onların gözünden baktıgımızda sorunlarını piskolojik tavırlarını daha rahat anlayabilir ve çözüm üretebiliriz.

KÖPEK PSKOLOJİSİ İNSAN PSKOLOJİSİ KADAR KARIŞIK MI

Köpeklerin piskolojileri insanlar kadar karışık degildir,çünki köpekler ruhsal ve fiziksel insanlar kadar gelişmiş degiller.Köpeğin psikolojik yapısını etkileyen çevresel faktörler de insanın ki kadar çok fazla değil. Aslında psikolojik yapıları bu kadar sade olsa da onları anlayamamak bizim yetersizliğimizdir. Bu konuda zorlanıyoruz çünkü onları kendi ölçütlerimizle anlamaya çalışıyoruz.Köpekleri bizim bakış açımızla degil onların bakış açısıyla değerlendirirsek çok düzgün bir piskolojik yapıya sahip olduklarını görürüz.

KÖPEKLERDE ENDİŞE KORKU STRESS

Köpeklerdeki hangi davranış bozukluklar psikolojik problem olarak kabul edilir ?mutsuz-kopek
İnsanların hoşuna gitmeyen bir çok davranış köpek için son derece normal olabilir. Örneğin havlama önemli bir iletişim aracıdır ama aşırı olduğu takdirde sahipleri ve çevresini rahatsız edebilir. Territoryal agresyon dediğimiz, bekçilik saldırganlığı köpeklerde sık rastladığımız ancak hem onun için hem de bekçilik görevinin yerine getirilmesi için gerekli bir davranıştır. Ancak, davranış ne kadar doğal olursa olsun kendisi ve çevresi için zararlı olmaya başlamışsa bu bir sorundur ve düzeltilmesi gerekir. Örneğin, geniş alanlarda yaşayan köpeğin toprağı eşelemesi kimseyi rahatsız etmez ama aynı köpeği çiçeklerle dolu ufak bir bahçeye alırsak toprağı kazması kabul edilecek bir davranış olmaktan çıkacaktır. Bunları istenmeyen davranışlar kategorisine alabiliriz ama stres, endişe, korku vb. tarzındaki bireye zarar veren psikolojik tepkiler tam anlamıyla psikolojik sorundurlar.Havlama köpekler için son derece önemli ve doğal bir tepkidir. Ama uzun süredir havlamayan bir hayvan, çeşitli sinyaller alıp havlıyorsa o sinyallere bakmamız gerekiyor. Bu sinyaller çevreden mi yoksa köpekte çelişkiler doğuran içsel bir nedenden mi kaynaklandığını bilmemiz gerekiyor. Yani bunun psikolojik bir sorun olup olmadığını anlamamız için havlamayı doğuran sebepleri bulmak gerekiyor. Ama köpek hiç bir sinyal olmaksızın, sebepsiz yere havlıyorsa aynı insanların nara atmaları gibi , bağırıp çağırmaları gibi bir bozukluksa bu psikolojik bir tepki olabilir. Belirttiğiniz örnekteki köpek, sahibinin uyarılarıyla susuyorsa olasılıkla bir uyaran nedeniyle havlama davranışı dürtüleniyor ama sahibini de kıramadığı için içindeki o havlama dürtüsünü bastırmak zorunda kalıyordur. Bunun psikolojik bir sorun olup olmadığı ancak yapılacak tetkiklerle anlaşılır.

Hatalı öğrenmeler hayvanın bulunduğu aile ya da köpek toplumu ortamına adaptasyonunu zorlaştırıyor. Bu bakımdan hayvan yaşamında öğrenmenin çok önemli bir yeri var. Dolayısıyla, öğrenme, psikolojinin en önemli kavramı. Yoksa köpekler bir plankton gibi sürüklenen canlılar değiller. Davranışlarını, dürtüleri ve öğrendikleri ile beraber, bir değerlendirme süzgecinden geçirerek ayarlıyorlar. Fakat zaman zaman altta yatan dürtüler ön plana çıkarak, istenmeyen sonuçlar doğruyor. Bu dürtüler nasıl ortaya çıkıyor dersek, insanlarda da görüyoruz. Bahsi geçen dürtülerle haraket eden insanlar başkalarına vurarak, döverek, saldırarak hareketlerde bulunuyorlar. Köpeklerdeki durum da budur. Bazen o dürtülerin esiri olurlar. Çünkü onu kontrol eden mekanizmalar iyi gelişmemiş olabiliyor.

Nedir bu mekanizmalar; birincisi beyindeki prefrontal lob, ikincisi öğrenmedir. Hayvan, davranışlarını nasıl kontrol etmesi gerektiğini sosyalizasyon dediğimiz dönemde çevresinin yardımıyla öğrenir. Bir köpek toplumunda yer alıyorsa, bunu diğer köpeklerden oyunlar sayesinde öğrencektir. Öğrenmede oyunların önemi böylece açığa çıkmış olur. İnsan toplumunda yer alıyorsa, birlikte yaşadığı insandan öğrenecektir.

YALNIZLIK ENDİŞESİ

Köpeklerin doğasında ne olursa olsun yalnızlık yoktur. Köpeği anlamamız için her zaman köpeğin kalıtımını ve gelmiş olduğu yerden kalan kalıtımsal davranışlarını incelememiz gerekiyor. Köpeklerin ataları olan kurtlar kolektif yaşar ve yalnız bırakılmazlar. Yalnızlık ve bilinmeyenler köpeği tedirgin eder. Böyle köpekler endişe halini gidermek için havlama, işeme, eşyalara zarar verme gibi istenmeyen davranışlar sergileyebilirler.

STRESS KÖPEĞİNİZİ HASTA EDEBİLİR

Stresin neden olduğu psikosomatik hastalıklar görülebilir. Bunun en belirgin örneği mide ülserleri, kalın bağırsak iltihaplarıdır. Bir kere stres bağışıklık düşürücü önemli bir etkendir. Stres esnasında bağışıklıktan sorumlu olan T hücreleri baskılanır ve direnç düşer, dolayısıyla hayvan her türlü enfeksiyona açık hale gelir. Sonrasında dolaşım sistemi etkilenirse kalp ve dolaşım hastalıklarına bağlı çeşitli hastalıklar görülebilir. Örneğin kan basıncı üzerine stres, korku vb. olayların önemli etkisi vardır. Yani kısaca stresin etki etmeyeceği tetikelmeyeceği hastalık yok gibi. Çünkü neticede vücutta ki bütün organları kontrol eden bir sinir sistemi var ve bu sistem etkilendiği zaman doğal olarak bütün organlarımız etkileniyor.

KISIRLAŞTIRILMIŞ DİŞİ KÖPEK PSKOLOJİK ETLİLENİR Mİ ?

Hiç bir şekilde etkilemez çünkü annelik köpeklerde bir iç güdüdür. Sadece o hormon etkisiyle vücutta oluşan değişiklikler, mesela memelere süt gelmesi, rahimin büyümesi bir takım değişimler olur o zaman bu dürtü bir uyarıdır. Bu iç güdüyü tetikleyen hormon olmadığı zaman köpek hiç bir zaman ben anne olmadım ya da anne olamayacağım gibi bir kaygı duymaz.

SOSYALİZASYON DÖNEMİ

mutlu-kucu-kucuSosyalizasyon dönemi ne kadar sürer; en geniş verilere göre 3. ve 12. yaşam haftası arasıgibi kısa bir süre. Oysa biz köpeğimizi genellikle 45 günlük, 6 haftalık iken alıyoruz. Sosyalizasyon dönemini değerlendirebilmek için elimizde 6 hafta kalıyor. Bu dönemi kaçırmamak için hayvan sahibi olacak kişiye benim tavsiyem, çalışıyorsa izine çıkıp, bu dönemi tamamiyle köpeğine ayırsın. Evde yalnız kalmasını, köpeğe insanların dost olduğunu ve köpeğe mertebesini öğretsin. Bu dönemde öğrenmesi gereken en önemli komut “hayır”dır. Çünkü yapılmaması gereken davranışları cezalandırmak hiçbir zaman uygun değildir. Cezalandırmak men eder, ama bir alternatif göstermez. Yeni bir davranış öğretirken, mutlaka ödüllendirme sistemini kullanmalıyız ki, köpek alternatifleri görebilsin. “Hayır”ı öğretirsek, köpek onun yanlış olduğunu anlıyor. Bunun arkasından doğru davranışı ödüllendirirsek her şey yerine oturmuş olur.

Köpeğe yanlış öğretilmiş bir şeyin doğrusunu öğretmek için yeni bir sürece ihtiyaç duyuluyor. Çoğu hayvan sahibi bu süreçte çok sabırsız ve motivasyonları zayıf oluyor. Sonuçta köpekten kurtulma yolunu tercih ediyor. Amerika’da her sene milyonlarca köpek sırf davranış problemleri yüzünden ötenazi ediliyor. Bizim kültürümüzde hayvanın ev dışında olduğunu görüyoruz. Hayvanın ev içinde yaşaması yeni yeni oluşuyor.

Köpeklerin Psikolojisi, köpeklerin psikolojik sorunları genel olarak davranış problemleri olarak nitelendirilir. Köpekler, agresyon (saldırganlık), ayrılık kaygısı, obsesif-kompulsif (takıntılı-zorunlu) bozukluk, dışkı yeme, yavru yeme ve aşırı yalanmaya bağlı birçok probleme sahip olabilirler. Bu problemler, gerektiğinde veteriner hekimler tarafından bazı antidepresan ilaçlar, duyarsızlaştırma ve davranış modifikasyon teknikleri gibi bazı yöntemler kullanarak çözülebilir.Bir problemin gerçekten davranış problemi olup olmadığına veteriner hekimler tam bir muayeneden sonra karar vermektedir çünkü benzer belirtiler medikal bir hastalığın belirtisi yüzünden ortaya çıkabilir. Bunun yanında sadece insanlarla beraber yaşadığında rahatsızlık veren bazı davranışlar da vardır. Aşırı havlama, idrarla işaretleme ya da kedileri kovalama gibi davranışlar genelde içgüdüseldir. Bu gibi durumlarda tedaviden çok ortamın düzenlenmesi ve sahibinin bilinçlendirilmesi yeterli olabilir.

Sonuç olarak, hayatımızın en güzel anılarını paylaştığımız köpeklerin psikolojileri olduğunu unutmamak, onlara iyi, sıcak ve dengeli bir ortam sunmak, tüm köpek dostlarının en önemli görevi olmalıdır.

 

Özhan

Özhan

Köpek DOSTU Hayatını köpekler olmadan yaşamak istemeyen,bu meslegi iş ve para için degil huzur bulduğu için yapan köpek egitim ve rehabilitasyonu üzerine çesitli çalismalar, araştirmalar yapan hayvanlar için çok daha güzel bir dünya düşleyen 32 yaşında ATATÜRKCÜ Memleket Sevdalisi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir